Ya başka çaren olmadığı için yaşarsın yada yaşamaya değer bir sebep bulursun...
Miziklerim ;)
23 Ocak 2016 Cumartesi
17 Ocak 2016 Pazar
Bir Çift Siyah Göz
Yine sıradan bir gün.Dersten çıktım ve bir sonra ki dersim
boş,kafam boş. Öğretmenler odasında pencere önünde sıcak çayımı yudumlarken bir
yandan da çiseleyen yağmuru izliyorum. Dışarda birkaç haylaz öğrenci koşturup
duruyor. Gözüm bir an bahçe kapısından giren kişiye takılıyor ağır adımlarla
binaya doğru ilerlerken kalbimin hızlandığını hissediyorum… Bu ne ? Ne oluyor?
Hayırdır inşallah… Bir yandan arkadaşların bana anlattıklarını dinlerken bir
yandan bu garip halimi fark etmesinler diye uğraşıyorum,kendime şaşırıp gözümü
ondan alamıyorum. Yağmur hızlanmış adımları sıklaşmış bu kişi kim? Yüzü
şemsiyenin altında kaldığı için görünmüyor, ayakkabılarına odaklanıyorum…
Binadan içeri giriyor ve bu heyecan bitiyor.Sanki okula değil bana geliyor birazdan
kapı açılacak ve içeri girip bana koşacak gibi hissediyorum. Bekliyorum gelen
giden yok… Ders zili çalıyor arkadaşlar kalkıyor dışarıdaki gürültü yavaş yavaş
azalıyor gözüm kapıda…. Hala gelen giden yok…
Çayımı tazelerken kalan üç arkadaşla havadan soğuktan kıştan bahsediyoruz. Konuşacak pek bir şey yok.
İstemsiz kendimi pencere kenarında buluyorum belki tekrar görürüm gidişini diye
bakınıyorum. Kapı açılıyor dönmüyorum içeride bir hareketlenme oluyor müdüre
hanımın sesiyle kapıya dönüyorum… İki kişiler… Gözlerim ayakkabılara gidiyor
önce…. Tanıyorum… Yavaşça başımı kaldırırken müdüre hanımın sözlerini
dinliyorum gülümseyerek… Yeni İngilizce hocamız diyor bir çift siyah gözle
karşılaşıyorum… Bana bakıyor… Gülümsüyor…
Uykucu ^^ 17.01.2016 7.35
13 Ocak 2016 Çarşamba
İyi ki...
Düşündüm…. Çok düşündüm ve dedim ki iyi ki dedim iyi ki
bitmiş.Her düş bir hayal kırıklığı oluşturdu bende her istek bir yara açtı,sana
ait hatırladığım ne varsa hepsi kırık dökük.Elle tutulur gözle görülür bir
hikaye olmayışı beklide bizi bunca hüznün bunca kahrın içine
sürükledi.Yarınlardan ümidimizin olmayışı birbirimizi daha çok kırmamıza neden
oldu belki… Belki gerçekten sevmedik hatta bu cümlede belki kelimesi fazla
bile. Sevseydik gerçekten isteseydik imkansızları bir şekilde aşardık.
İyi ki bitmiş… Bir gün bu cümleyi gerçekten içtenlikle
kuracağımı bilmezdim… Hüzünler içinde kaybolmaktan, her mutluluğu buruk
yaşamaktan yorulmuş olmalıyım. Ellerimi semaya her açtığımda içimde ki şükür
dilime dökülüyor iyi ki diyorum iyi ki Rabbim bana bu şükrü yaşattın….
Senden sonra hayat bir süre durdu,hüzün denizleri çok
dalgalıydı belki,ama sonunda fırtına geçti deniz duruldu,tatlı bir meltemle
gözlerini açan bir martı misali her gün bir öncekinden daha iyi oldu.İşler
yoluna girdi yavaş yavaş hayat hızlandı birden.Her gün yeni bir ümitle açılır
oldu gözlerim.Her gün demlediğim çayımın içine karanfil atar oldum hani o
sevmediğin karanfil… Karanfil kokulu çayın tadı bir başkaymış meğer meğer
seninleyken ne tatsız tuzsuzmuş hayat,karanfilli çayımı her yudumladığımda bir
kez daha düşüyor dilime şükür.Önce çay için şükrediyorum sonra iyi ki diyorum
iyiki….
Bir şarkı dinliyorum ‘’gel
hayalim anıları alalım kaçalım buralardan’’ diyor buğulu bir ses…. Dilime dolanıyor bu cümle anıları almadan
kaçalım gel baharım,kaybolalım, içimde
ki heyecan tekrar canlansın…
13.01.2016/ Uykucu ^^
12 Ocak 2016 Salı
9 Ocak 2016 Cumartesi
Bir Cumartesi Sabahı
Hayatın sillesini yemiş tabiri
caizse feleğin çemberinden geçmiş hatta bir tık ileri gidip ununu eleyip
eleğini asmış biri olarak bu yeni yazımla karşınızdayım J Gerek dostlardan gelen yoğun
istek gerekse yeni takipçilerime kendimi tanıtmak adına ara verdiğim yazı
çalışmalarıma bu yazımla merhaba demek biraz heyecan biraz hüzün en çokta neşe
veriyor diyebilirim. Beni bilen bilir :D gayet gizemli sıra dışı sevgi dolu
heyecan verici mini mini bir kuş tadında :D sessiz sakin mülayim oldukça muzip bir
karakterim var.Bunları bilmeyenler için söylüyorum :D Bu yazıyı kendimi
tanıtmak için yazmıyorum tabiî ki bu kısa öz geçmişden sonra asıl mevzuya
geçelim mendilleri hazırlayalım öncelikle :D
Buyrun efendim…….
Sana dair ne varsa yazmadığım
hepsi bu cümlelerde gizli sevdiğim.Kimlerle olduğunu nerede olduğunu bilmeden
geçen bunca zaman seni ne çok özledim , ne çok şiir okudum , ne çok aşk filmi
izledim bilemezsin.Özlemek kelimesi belki yavan kalıyor benim için,içimde yanan
kor ateş hiç sönmeyecek bir cehennem gibi.Hayata her tutunmaya çalıştığımda
kolum seninle kırıldı,aklıma her düştüğünde kalbim aynı acıyla yandı.Beynimin
her defa aynı düşünceyle sarsıldığı da doğru. Seni hiç unutmadım. Belki ilk aşk
değildin beklide son olmayacaksın ama hayatıma yazdığın kısa hikayede
unutulmayacak bir karaktersin. İzlediğim her filminin bir karesinde , okuduğum her kitabın
en az bir cümlesinde sen varsın, şiirleri hiç söylemiyorum bile….
Yanımda olsan belki her şey bu
kadar acı olmazdı elimi tutsan belki hayat bu denli zor gelmezdi ama şu da bir
gerçek ki eğer yanımda olsan bu denli büyük bir aşk yaşamazdım.Bu kadar çok
kanamaz bu kadar çok büyümez bu kadar çok sevmezdim.Hayatım imkansızlıklarla
dolu olduğundan mıdır? Yoksa imkansıza olan sevdamdan mıdır? Bilemiyorum klişe
bir cümle olsada imkansızlıkları seviyorum herkesten biraz daha fazla galiba…
Yaralarıma tuz basmayı en mutlu
anımda seni hatırlayarak bir yanımı buruk bırakmayı, sana benzeyen birini
gördüğümde kalbimin hızlanmasını,adını telaffuz ederken yüzümün kızarmasını,kız
kulesinin karşısında oturup çay içerken ellerimi tutup ısıttığını
hatırlamayı,bunca acıyı bana bırakıp gitmeni işte tüm bunları seviyorum ne
kadar zaman geçerse geçsin sevmeyi bırakabileceğimide sanmıyorum açıkçası….
Giderken arkandan seni izledim,
bir kez arkanı dönüp bakmanı bekledim. Eğer bir kez dönüp baksaydın belki sende
vaz geçecektin gitmekten,bir kez daha düşünseydin gidip gitmemeyi eminim
koşarak geri dönecektin beklide göz yaşlarını saklamak için dönüp bakmadın yada
ben öyle olmasını istediğim için öyle düşündüm bilmiyorum ama sonuçta sen o
vapura binerken ben nemli gözlerle arkandan bakıyordum sen bunu hiç bilmedin….
İstanbul aşkların aşıkların mekanı şimdi
sahilde bir bankta oturmuş seni düşünmemeyi düşünürken önümden gelip geçen
bunca çift imrendirmiyor değil beni,her yaştan elele insanlar kimisi genç
kimisi yaşlı,havanın soğuk oluşuna aldırmadan sıkıca sarılıyorlar birbirine ne
kadar büyük dertleride olsa birbirlerinden güç alıyorlar muhtemelen.Hüzünsüz
acısız kanamayan bir hayat var mı ki?
Şimdi uzun bir kış var önümüzde,
karlar yağacak kuşlar üşüyecek, ben işe gidip geleceğim her şey bir telaşe…
Amirimle tartışacağım öğrencilerimi azarlayacağım ödevleri kontrol edip ders
anlatacağım, arada seni düşünüp kendime kızacağım yetmedimi bunca yıl
dönmeyecek işte siliver üstünü be kızım diye tekrarlayacağım.Telefonum çalacak
yeni bir evlilik görüşmesi bu sefer tamam diyeceğim gidip görüşeceğim.Elinde
çiçekle beni bekleyen adama doğru ilerleyeceğim… Yeni bir umut yeni bir
başlangıç için her adımda adının üstünü bir kez daha çizeceğim….
Uuuuu güzel oldu sanki :)))
yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına yazım tamamen kurgulamadır ve bana aittir izinsiz kopyalanması yasaktır sevgilerimle uykucunuz ;)
09.01.2016 \ Bir Cumartesi sabahı....
Ayrıca facebook da yayındayım beklerim :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)