Yine sıradan bir gün.Dersten çıktım ve bir sonra ki dersim
boş,kafam boş. Öğretmenler odasında pencere önünde sıcak çayımı yudumlarken bir
yandan da çiseleyen yağmuru izliyorum. Dışarda birkaç haylaz öğrenci koşturup
duruyor. Gözüm bir an bahçe kapısından giren kişiye takılıyor ağır adımlarla
binaya doğru ilerlerken kalbimin hızlandığını hissediyorum… Bu ne ? Ne oluyor?
Hayırdır inşallah… Bir yandan arkadaşların bana anlattıklarını dinlerken bir
yandan bu garip halimi fark etmesinler diye uğraşıyorum,kendime şaşırıp gözümü
ondan alamıyorum. Yağmur hızlanmış adımları sıklaşmış bu kişi kim? Yüzü
şemsiyenin altında kaldığı için görünmüyor, ayakkabılarına odaklanıyorum…
Binadan içeri giriyor ve bu heyecan bitiyor.Sanki okula değil bana geliyor birazdan
kapı açılacak ve içeri girip bana koşacak gibi hissediyorum. Bekliyorum gelen
giden yok… Ders zili çalıyor arkadaşlar kalkıyor dışarıdaki gürültü yavaş yavaş
azalıyor gözüm kapıda…. Hala gelen giden yok…
Çayımı tazelerken kalan üç arkadaşla havadan soğuktan kıştan bahsediyoruz. Konuşacak pek bir şey yok.
İstemsiz kendimi pencere kenarında buluyorum belki tekrar görürüm gidişini diye
bakınıyorum. Kapı açılıyor dönmüyorum içeride bir hareketlenme oluyor müdüre
hanımın sesiyle kapıya dönüyorum… İki kişiler… Gözlerim ayakkabılara gidiyor
önce…. Tanıyorum… Yavaşça başımı kaldırırken müdüre hanımın sözlerini
dinliyorum gülümseyerek… Yeni İngilizce hocamız diyor bir çift siyah gözle
karşılaşıyorum… Bana bakıyor… Gülümsüyor…
Uykucu ^^ 17.01.2016 7.35
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder