Miziklerim ;)

9 Ocak 2016 Cumartesi

Bir Cumartesi Sabahı

Hayatın sillesini yemiş tabiri caizse feleğin çemberinden geçmiş hatta bir tık ileri gidip ununu eleyip eleğini asmış biri olarak bu yeni yazımla karşınızdayım J Gerek dostlardan gelen yoğun istek gerekse yeni takipçilerime kendimi tanıtmak adına ara verdiğim yazı çalışmalarıma bu yazımla merhaba demek biraz heyecan biraz hüzün en çokta neşe veriyor diyebilirim. Beni bilen bilir :D gayet gizemli sıra dışı sevgi dolu heyecan verici mini mini bir kuş tadında :D sessiz sakin mülayim oldukça muzip bir karakterim var.Bunları bilmeyenler için söylüyorum :D Bu yazıyı kendimi tanıtmak için yazmıyorum tabiî ki bu kısa öz geçmişden sonra asıl mevzuya geçelim mendilleri hazırlayalım öncelikle :D
 Buyrun efendim…….



Sana dair ne varsa yazmadığım hepsi bu cümlelerde gizli sevdiğim.Kimlerle olduğunu nerede olduğunu bilmeden geçen bunca zaman seni ne çok özledim , ne çok şiir okudum , ne çok aşk filmi izledim bilemezsin.Özlemek kelimesi belki yavan kalıyor benim için,içimde yanan kor ateş hiç sönmeyecek bir cehennem gibi.Hayata her tutunmaya çalıştığımda kolum seninle kırıldı,aklıma her düştüğünde kalbim aynı acıyla yandı.Beynimin her defa aynı düşünceyle sarsıldığı da doğru. Seni hiç unutmadım. Belki ilk aşk değildin beklide son olmayacaksın ama hayatıma yazdığın kısa hikayede unutulmayacak bir karaktersin. İzlediğim her  filminin bir karesinde , okuduğum her kitabın en az bir cümlesinde sen varsın, şiirleri hiç söylemiyorum bile….
Yanımda olsan belki her şey bu kadar acı olmazdı elimi tutsan belki hayat bu denli zor gelmezdi ama şu da bir gerçek ki eğer yanımda olsan bu denli büyük bir aşk yaşamazdım.Bu kadar çok kanamaz bu kadar çok büyümez bu kadar çok sevmezdim.Hayatım imkansızlıklarla dolu olduğundan mıdır? Yoksa imkansıza olan sevdamdan mıdır? Bilemiyorum klişe bir cümle olsada imkansızlıkları seviyorum herkesten biraz daha fazla galiba…
Yaralarıma tuz basmayı en mutlu anımda seni hatırlayarak bir yanımı buruk bırakmayı, sana benzeyen birini gördüğümde kalbimin hızlanmasını,adını telaffuz ederken yüzümün kızarmasını,kız kulesinin karşısında oturup çay içerken ellerimi tutup ısıttığını hatırlamayı,bunca acıyı bana bırakıp gitmeni işte tüm bunları seviyorum ne kadar zaman geçerse geçsin sevmeyi bırakabileceğimide sanmıyorum açıkçası….
Giderken arkandan seni izledim, bir kez arkanı dönüp bakmanı bekledim. Eğer bir kez dönüp baksaydın belki sende vaz geçecektin gitmekten,bir kez daha düşünseydin gidip gitmemeyi eminim koşarak geri dönecektin beklide göz yaşlarını saklamak için dönüp bakmadın yada ben öyle olmasını istediğim için öyle düşündüm bilmiyorum ama sonuçta sen o vapura binerken ben nemli gözlerle arkandan bakıyordum sen bunu hiç bilmedin….
 İstanbul aşkların aşıkların mekanı şimdi sahilde bir bankta oturmuş seni düşünmemeyi düşünürken önümden gelip geçen bunca çift imrendirmiyor değil beni,her yaştan elele insanlar kimisi genç kimisi yaşlı,havanın soğuk oluşuna aldırmadan sıkıca sarılıyorlar birbirine ne kadar büyük dertleride olsa birbirlerinden güç alıyorlar muhtemelen.Hüzünsüz acısız kanamayan bir hayat var mı ki?
Şimdi uzun bir kış var önümüzde, karlar yağacak kuşlar üşüyecek, ben işe gidip geleceğim her şey bir telaşe… Amirimle tartışacağım öğrencilerimi azarlayacağım ödevleri kontrol edip ders anlatacağım, arada seni düşünüp kendime kızacağım yetmedimi bunca yıl dönmeyecek işte siliver üstünü be kızım diye tekrarlayacağım.Telefonum çalacak yeni bir evlilik görüşmesi bu sefer tamam diyeceğim gidip görüşeceğim.Elinde çiçekle beni bekleyen adama doğru ilerleyeceğim… Yeni bir umut yeni bir başlangıç için her adımda adının üstünü bir kez daha çizeceğim….


Uuuuu güzel oldu sanki :))) 

yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına yazım tamamen kurgulamadır ve bana aittir izinsiz kopyalanması yasaktır sevgilerimle uykucunuz ;)

09.01.2016 \ Bir Cumartesi sabahı.... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder