Miziklerim ;)

21 Şubat 2012 Salı

Bir şey yazacaktın

Yine kendimi bulduğum bir Nazan Bekiroğlu yazısı...paylaşmak istedim :)


Bir şey yazacaktın
Bir şey yazacaktın. İçi mürekkep dolu kalemi eline aldın. Kâğıda baktın bir süre.

Vakit akşamdı. Akşam dediysem güneş henüz batmıştı. Biraz geçmişti hattâ. Akşam namazına duranlardan seccade üzerinde, sadece sehiv secdesi yapanlar kalmıştı.

Bir odadaydın. Geniş bir pencere, yamaca tutunmuş cılız ağaçlara açılıyordu galiba. Geceye kalmış iki kuş telâşla havalandı kuru dalların arasından. "Kuşlar da gece uçar mı?" diye düşünmek aklından geçmedi.

Sayfanın başına, tam orta yere hitabı yazdın. Bir leke sağ elinin şehadet parmağı üzerine, daha başlarken bulaştı. Sol elinle lekeyi silmek istedin. Yayıldı. Öbür eline de bulaştı. Aldırmadın. Devam ettin. Hitaptan öteye geçtin.

Parmaklarındaki mürekkep lekesi bu kez kâğıda bulaştı. Yazmak istediğin asıl kelimelerin üzerini örttü. Olumsuzluk ekleriyle kökler arasında acayip oyunlar oynadı. "Gel-me" diye yazacaktın meselâ oysa geriye "Gel" kaldı. "Git-me" yazacaktın, "Git" kaldı.

Oysa sen bir şey yazacaktın. Aklında bir şey vardı. Hani bir gün hiç düşünmemiştin başlangıçta, okuldan kaçmamıştın, ama yol götürmüştü. Sırtından iten, önünden çekeleyen vardı ihtimal. Dönüp dolaşmış, kovulduğun cennetin kapılarına dayanmıştın. Oysa hiç hesap yapmamıştın.

Üç ağaç gövdesi mesafeyle dizilmiş kandiller yoktu ya yine de servilerin dibine dökülmüş iğne yapraklar üzerinden toprağı incitmeye korkarak girmiştin geçmiş zaman bahçelerine. Gölgeler çıkmıştı yoluna. Geçmişin suretleri. Çok şey değişmişti. Ama bir şey var ki hâlâ ta kendisiydi. Yani hem o hem de o değil gibi.

Kumsal senin kumsalındı, dalgaların ardı ardına geldiği. Bulutlar yerli yerinde, ufuk o aynı çizgi. Ağaçlar, aynı nar ağaçları. Aynı Nisan yağmuru birdenbire bastırmıştı. Beyaz deniz kabuklarını bulmuştun bıraktığın yerde, pembeleri yoktu. Demek epey hasar almıştın.

Bahçeler dolusu mor salkımla yetinemezken zamanında, şimdi bir sap yabani sümbülle avunmaya kalkışmıştın. Daldırsan toprağa can verebilir misin tez elden? Yeniden cennete, güle, mehtaba dönüşebilir misin? Yeniden o eski sen olabilir misin?

Bu merakla bakmıştın gölgelere suyun üzerinde. Her şey bir yok, bir yerli yerinde. Seyyahmışsın bir yerde.

Şimdi bak bakalım, onca hatırayı bu derin sularda mı bıraktın? O büyük fırtınayı bu kumsalda mı kopardın? Serinlik ve selâmeti burada mı aradın?

Şu servilerin altında mı üzerine yıldızlar serpildi? Orada mı göklerle bir olup devran ettin? Ellerini göklere kaldırıp da sema ettin?

Orada mı bir rüzgâr esintisiyle perdeler bir an için aralandı da hemen ardından kapandı? Sır sana dokundu ama kalmadı.

Bak denize. O yakıcı hasrete bak. Sen o kusurlu musun? O cezalı sen misin? Gördüğünü ne çabuk unuttun?

Deniz biliyor, o zamanlar sen, sendin. Cennetten kovulmamıştın daha, deniz kadar duru, bir o kadar sadeydin.

Duru sular şahit sayfalardan satır çıkardığına. Ne ettiysen orada ettin. Döküldü kelimeler ağzından ama alfabeyi bir türlü sökemedin. Heceleri karıştırdın birbirine, evvelini ahirini, takdim-tehirini kestiremedin.

Ellerin gibi kâğıdın da mürekkep lekesi; hiçbirini yazamadın bunların. Aldırmadın. Güneş iyice karanlıklara karıştı. Yatsı geldi geçti. Gecenin en karanlık vakti ufkun üzerine serildi.

Sen, dudağının üzerinde simsiyah bir mürekkep lekesi, şehadet ve orta parmağının arasında da aynı leke. Bir şey yazacaktın. Yazmak istediğinin tam tersini yazdın. Kâğıdın başından öyle kalktın.

"Mümkün" yazacaktın, geriye "Na-mümkün" kaldı. "Murad" yazacaktın, "Na-murad" kaldı.

  Nazan Bekiroğlu

05 Şubat 2012, Pazar



4 yorum:

  1. nazan bekiroğlu kadar kelime gurmesi görmedim, acaip bi zekası var kadının buda kalemine yansıyor, her zamanki gibi çok etkileyici..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kelime gurmesi çok yakıştı nazan bekiroğluna canım ne güzel söyledin :))

      Sil
  2. Nazan Bekiroğlu.. Yusuf ile Züleyha Kitabı ile başlamıştım onu okumaya.. Yazılarının tadına doyum olmuyor. Güzel bir paylaşım olmuş. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim :) hakkaten güzel ve etkileyici bir üslubu var :)

      Sil